99) es SABÛR

es -SABÛR : Çok sabırlı
Allah’ın bu isminin Halîm ismine yakın bir manası varsa da; ondan bir nüansla ayrılmaktadır.
Halîm = Acele ve kızgınlıkla davranmayan. Bu ismiyle Allah , kuluna hem süre verir hem de bu sıfatı gereği çoğu zaman affetme söz konusudur.
Sabûr = Bu isminde ise Allah , suçlulara süre verir ama cezalandırmayı ihmâl etmez.
Yüce Allah , kullarını , karşılaştıkları eziyetlere karşı sabırlı olmaya davet ederek , en sevdiği kullarının bu vasıfta olduğunu bildiriyor.Sabredenleri, onlarla beraber olduğunu ve Cennetle müjdeliyor.
‘’Gerçek şu ki; senden önce(de) peygamberler yalanlanmıştır; ama onlar, Bizden yardım gelinceye kadar bütün düzmece ithamlara ve kendilerine yapılan bütün eziyetlere sabırla katlandılar….’’ (En’am 34)
‘’….Ve zor durumlarda sabır gösterin , çünkü Allah , gerçekten ,zorluğa göğüs gerenlerle beraberdir.’’ (Enfâl  46)

98)er-REŞÎD

er-REŞÎD : Bütün işleri isabetli ve hedefine ulaşıcı , dilediği kuluna doğru yolu nasip eden
‘’ …..Allah kime yol gösterirse doğru yolu bulan odur ve kimi de sapıklık içinde bırakırsa , artık onun için doğru yolu gösteren bir dost , bir koruyucu bulamazsın.’’ (Kehf 17)

97) el-VÂRİS

el-VÂRİS :Bütün yaratıkların yok olmasından sonra kalan Bâki
Mülk aslında Yüce Allah’a aittir. İnsanların tasarrufuna geçici bir zaman için verilmiştir.
‘’Ve muhakkak ki , hayatı bahşeden de ,ölüme hükmeden de Biziz ; ve geçici olan göçüp gittikten sonra her şeyin sahibi olarak kalacak olan yine Biziz.’’ (Hicr 23)

96) el-BÂKÎ

el-BÂKÎ : Varlığının sonu olmayan
Zaman içerisinde varlıklar özellikle canlılar , belli bir süre var oluyorlar, sonra ölüp yok oluyorlar , ardından yeni canlılar geliyor , onlar da bir süre yaşayıp ,yok oluyorlar.Böylece sürüp gidiyor.Bütün varlıklar gelip geçici, sonsuza kadar kalıcı olan ise sadece Yüce Allah’tır.
‘’Her can ölümü tadacaktır……’’ (Âl-i imrân 185)

95) el-BEDİ’

el-BEDİ’ :Eşi ve örneği olmayan , sanatkârane yaratan
Yüce Allah , dünyada ne kadar insan varsa hepsine farklı bir sima , değişik bir ses ve herkese farklı bir parmak izi vermiştir.
‘’Hayır , kesinlikle ! Onu parmak uçlarına kadar yeniden var etmeye kâdiriz.’’ (Kıyâmet 4)

94)el-HÂDÎ

el-HÂDÎ : Yol gösteren ,murada erdiren , hidayet eden
Canlı varlıkların özellikle insanların maddi ve manevi sayısız ihtiyaçları vardır.Bu ihtiyaçlarını nasıl temin edeceklerini kendilerinin bilmeleri mümkün değildir.Yüce Yaratıcımız , onlara ilham vererek yol gösterir ve onları ihtiyaçlarına kavuşturur.Örneğin; çocuğa doğar doğmaz memeyi emmeyi ,ördek ve balık gibi suda yüzenlere suda yüzmeyi , arıya altı köşeli petek deliklerini inşa etmeyi ,çeşitli çiçekleri gezip onlardan bal imal etmeyi ilham vererek öğretir.
‘’O ki,(bütün mevcudatın) tabiatını belirlemekte ve onu (hedefine doğru) yöneltmektedir.’’ (A’lâ 3)
‘’Doğru yola ulaşmak isteyenlere gelince ; Allah , onların (Kendi) rehberliği(ne uyma arzu ve yetenekleri)ni çoğaltır ve Allah’a karşı sorumluluk bilinçlerinin derinleşmesini sağlar ‘’ (Muhammed 17)

93) en-NÛR

en-NÛR : Nurlandıran , aydınlatan
‘’Allah göklerin ve yerin nûrudur……’’ (Nûr 35)
Yüce Allah’ın nuruyla , insanlar doğru yolu bulur , sapıklıktan korunurlar.

92) en-NÂFİ’

en-NÂFİ’ : Fayda veren şeyleri yaratan
Darr ve Nâfi isimleri birlikte anılmalıdır.
‘’De ki: Allah size bir zarar vermek veya yarar sağlamak isterse , kim Allah’ın istediği bir şeyi geri çevirebilir? Hayır (kimse çeviremez) ama Allah yaptıklarınızdan tamamen haberdardır.!’’ (Fetih 11)

91) ed-DARR

ed-DARR : Elem ve zarar verecek şeyleri yaratan

90) el- MÂNÎ’

el- MÂNÎ’ : İstemediği şeylerin işlenmesine engel olan
Yüce Allah’tan başka yaratıklarını koruyup kollayacak , onlara yardım edecek hiç kimse yoktur.
İnsan sadece kendi vücuduna Yüce Allah’ın koyduğu savunma sistemini (bağışıklık sistemini) düşünse , O Yüce Kuvvet'ten başka hiçbir koruyucu ve savunucusunun bulunmadığını anlar.
İnsanın başına gelen her felâket , sıkıntı onun için bir imtihandır.O sıkıntıyı veren Allah , kulunu sınıyor.Bu sıkıntı ve acılara isyana sapmadan ,kulluk görevini unutmadan , sabırla dayanıp dayanamayacağını imtihan ediyor.Zamanı geldiğinde ise , bu sıkıntı vazifesini tamamladığında , Allah sıkıntıyı kaldırır ve kuluna daha fazla zarar vermeden yok eder.
‘’ Rahman’dan başka size kalkan olabilecek ve sizi (tehlikelere karşı) koruyabilecek kimse var mı?...’’ (Mülk 20)

89) el-MUĞNÎ

el-MUĞNÎ :Zenginlik veren , tatmin eden
‘’İhtiyaç içinde bulup , seni tatmin etmedi mi?’’ (Duhâ 8)
Allah , dilediği kullarını zengin edip ,ihtiyaçlarını giderdiği gibi , kullarını da iyilikte bulunmaya , yardım etmeye ,muhtaçların ihtiyaçlarını gidermeye teşvik ederek ; bu vasfının tecellisini , kullarında bu şekilde gösterir.

88) el- GANÎ

el- GANÎ : Kendi dışında her şey O’na muhtaç olan
Allah , yaratıklarına hiçbir şekilde muhtaç olmadığını belirtmeye büyük önem vermiştir.Bir çok ayet bunu dile getirir.
‘’(fakat unutmayın ki ), onların ne etleri Allah’a ulaşır , ne de kanları ; lâkin O’na ulaşan , sadece sizin O’na karşı gösterdiğiniz bilinç ve duyarlılıktır….’’ (Hac 37)
Takva =Yüce Allah’a karşı olan bilinç ve duyarlılık (Yüce Allah'a karşı duyulan sorumluluk bilinci)(İnsanın kendisine ve doğaya karşı sorumluluğu ve saygısı yani kendisine ve çevresine zarar vermekten sakınması.)
Allah’ın kurbanlara ihtiyacı olmadığı gibi , diğer ibadetlere de ihtiyacı yoktur.
Allah’ın insanlara emrettiği iyilik ve ibadetlerin faydaları Allah’a değil insanlara geri döner.Bu nedenle Allah emretmiştir.’
‘’ Ve sadece Rabbindir Kendi kendine yeterli , sınırsız merhamet Sahibi….’’ (En’am 133)

87) el-CAMİ’

el-CAMİ’ : Toplayıp düzenleyen , Kıyamet Günü hesaba çekmek için mahlukatı toplayan
Yüce Allah , birbirine benzeyen ve birbirinden çok farklı olan hatta birbirine zıt olan birçok unsuru tam bir ahenk ve düzen içinde birleştirir. Örneğin; gökleri,yeri, yıldızları ,havayı ,denizleri,hayvanları, bitkileri,insanları,madenleri bir araya toplamıştır.Bunların şekilleri,yapıları,tatları ve diğer özellikleri farklı olmasına rağmen Allah bunları bir sistem içinde bir araya getirmiştir.
Kur’an’ı Kerim’de Ahiret ‘’yevmu’l-cem’’=Toplanma Günü olarak nitelendirilmektedir. Allah; ölenleri ,Ahiret Hayatında canlandırarak ,onları hesaba çekecektir. Bu sınav sonunda iman edip doğru ve yararlı iş yapanları Cennet’de , bunların dışında davrananları da Cehennem’de toplayacaktır.
‘’Sana sadece Bizim mesajımız emanet edilmiştir. İşte Biz sana Arap dilinde bir hitabe gönderdik ki , bütün kentlerin atasını ve çevresinde oturanları uyarabilesin; yani (varlığı) her türlü şüphenin üzerinde olan Toplanma Günün’ne karşı (onları) uyarasın: (O Gün) bazısı Cennet’e girecek, bazısı da yakıcı ateşe.’’ (Şûrâ 7)

86) el-MUKSIT

el-MUKSIT :Adaletle hükmeden
Zalimden mazlumun hakkını adaletle alan
‘’….Ama eğer bir karar verirsen , onlar arasında adaletle karar ver ; Allah adil davrananları sever.’’ (Mâide 42)
‘’Bunun içindir ki , ey kavmim , ölçüyle tartıyla yaptığınız alış verişte dürüst ve duyarlı olun (adaletle yapın) , insanları kendi hakları olan şeylerden yoksun bırakmayın , ve kötülüğü yayarak yeryüzünde karışıklık çıkarmayın.’’ (Hûd 85)