18/ KEHF SÛRESİ

RAHMÂN, RAHÎM ALLAH ADINA
1)Bütün övgüler Allah’a yakışır; O (Allah) ki, kuluna bu ilâhî kelâmı indirmiş ve onun anlaşılmasını güçleştirecek hiçbir çapraşıklığa yer vermemiştir.
7)Gerçek şu ki, yeryüzünde güzel olan ne varsa Biz hepsini, hangisinin daha iyi davrandığını ortaya koymak üzere, insanları sınamak için bir araç kıldık.
NOT:5)İnsanların Allah’ın manevî/ruhanî mesajını kabule yanaşmamalarının altında yatan gerçek sebebin, hemen hemen her zaman, onların dünya malına aşırı ve körcesine bağlılık duymaları ve bunun yanında bir de onlara kendi başarıları olarak görünen şeylerde kendilerini boş ve anlamsız bir gurura kaptırmaları olageldiğini işaret etmektedir.(16:22 not:15)
10)Hani, o gençler mağaraya sığındıkları zaman, ‘Ey Rabbimiz!’ demişlerdi,’Bize katından bir rahmet bahşet; ve içinde bulunduğumuz (harici) şartlar ne olursa olsun bizi doğruluk bilinciyle donat!’. (DUA)
23)Ve hiçbir şey hakkında,’Ben bu işi yarın mutlaka yapacağım’ deme;
24) (bunu) ancak ‘Eğer Allah dilerse’ (sözcüğüyle birlikte söyle). Ve bunu unutursan (hatırladığın zaman) Rabbini anarak de ki: ‘Umarım ki Rabbim beni doğru olana bundan daha yakın olan bir bilgi ve duyarlılık düzeyine eriştirir.’
NOT: İnşallah = Eğer Allah dilerse
27)Öyleyse, Rabbinin kitabından sana vahyedileni (insanlara) duyur.O’nun sözlerini değiştirebilecek kimse yoktur; ve sen de O’ndan başka sığınacak kimse bulamazsın.
NOT: Nesh (yürürlükten kaldırma) nın reddedilmesinde dayanılan ayetlerden biri de budur.
30)(Ama) iman edip de dürüst ve erdemli davrananlara gelince; iyi ve güzel olanı yapmakta sebat gösterenlerin emeğini elbette zayi etmeyiz.
31)İçlerinde derelerin, ırmakların çağıldadığı ebedî mutluluk-esenlik bahçeleri işte böylelerinin olacaktır; orada onlara altın bilezikler takılacak; yeşil ipekli ve işlemeli giysiler giyinecekler ve orada (yumuşak) divanlarda yaslanıp oturacaklar.Bu ne güzel bir karşılık, bu ne güzel bir dinlenme yeri.
NOT:41)Ayette, cümlenin ilk kısmı edilgen yapıda (altın bilezikler takılacak), ikinci kısmı ise etken yapıdadır (..giysiler giyecekler).Râzî’ye göre, etken fiille ifade edilen bölüm,iyilerin, kendi dürüst ve erdemli davranışları ile hak ettiklerinin karşılığı; edilgen fiille ifade edilen bölüm ise, onların kendi emeklerinin üstünde ve ötesinde, Allah tarafından kendilerine bir lütuf ve armağan olarak bahşedilecek olan şeyleri îma etmektedir.Kur’an, insanın algı ve tasavvur alanının ötesinde kalan hususlarda (ğayb) mesajını, mecaz ve temsillerle ifade etmektedir.Çünkü, insan, kendi zihni tecrübelerinde bir eşdeğeri, bir karşılığı olmayan şeyleri, bütün gerçekliğiyle hiçbir zaman kavrayamaz, gözünde canlandıramaz.
39)Ve (devamla) ‘Yazık, keşke bahçene girerken ‘Allah’ın dilediği (olur,çünkü) yaratıcı güç ancak Allah’ın elindedir deseydin’…..
NOT: Maşallah= Allah’ın dilediği olur, çünkü yaratıcı güç ancak Allah’ın elindedir.
45)Dünya hayatının, gökten indirdiğimiz suya benzediğini onlara anlat: Öyle ki,yerin bitkileri onu emerek zengin bir çeşitlilik içinde boy verip birbirine karışırlar; ama bütün bu canlılık, çeşitlilik sonunda rüzgârın savurup götürdüğü çer çöpe döner. İşte (bunun gibi), her şeye karar veren (yalnızca) Allah’tır.
46)Mal mülk ve çocuklar dünya hayatının süsleridir; ama ürünü kalıcı olan dürüst ve erdemli davranışlar ise, karşılığı bakımından, Rabbinin katında daha değerli ve bir ümit kaynağı olarak daha verimlidir. (19:76)
NOT:89) Dürüst ve erdemli davranış = İlke olarak insandan beklenen en tabii, en olabilir davranış biçimi
49)Ve (o Gün, herkesin dünyada yapıp-ettiklerine dair) sicil(ler) önlerine konduğunda, suçluların orada (yazılı) olanlardan irkildiklerini görürsün; ‘Vah bize, nasıl bir sicilmiş bu.Küçük, büyük hiçbir şey bırakmamış, her şeyi hesaba geçirmiş ‘ derler. Ve yapıp-ettikleri her şeyi (kaydedilmiş olarak) önlerinde bulurlar; ve Rabbinin kimseye haksızlık yapmadığını (anlarlar).
54)İşte bunun gibi, Biz bu Kur’an’da insanlar(ın yararlanması) için çeşitli açılardan türlü türlü dersler ortaya koyduk. Bununla birlikte, insan her şeyden çok tartışmaya düşkündür.
NOT: Surenin Zulkarneyn ile ilgili ayetlerinden (83-98) çıkarılacak ilk dersden birincisi; Allah’ın insana bağışladığı irade serbestisinin mecazi ifadesi yanında ikinci ders ise ; yönetici veya yönetenlere, kötülüğün her çeşidine bulaşmış ya da gömülüp gitmiş kavimlerde azap verici kuralları uygulayabilecekleri gibi; bağışlayıcı, düzeltici kuralları da uygulama seçeneği tanınmıştır.Bu seçenek kullanılırken, kamusal yararın gerektirdiği meşru kurallar ve ahlâki değerlerin dikkate alınmasına da işaret edilmiştir.