43/ ZUHRUF SÛRESİ

RAHMÂN, RAHÎM ALLAH ADINA
2) Düşün özünde apaçık olan ve hakikati bütün açıklığıyla ortaya seren bu ilâhi fermanı,
3)onu, düşünüp kavrayabilmeniz için Arapça bir hitabe yaptık.
NOT: Kur’an ‘ın Arapça olarak indirilmesinin nedeni; okunup ,anlaşılması ve düşünerek doğru ile yanlışın kavranması içindir.(44:58 , 41:44)

4) Ve o, katımızda bulunan bütün vahiylerin kaynağında(n çıkmış)tır,o, gerçekten yücedir, hikmet doludur.
5)(Siz ey hakikati inkâr edenler) Kendi kişiliğinizi harcayan insanlar olduğunuzu göre göre , bu hatırlatma ve uyarıyı sizden tamamen geri mi çekelim?
NOT:5) Allah, vahiyleri aracılığı ile günahkârları ‘uyarmak’tan asla vazgeçmeyeceğini ve tevbeleri daima kabul edeceğini belirtiyor.
11) O’dur gökten gerekli miktarda suyu tekrar tekrar indiren. İşte, Biz (nasıl) onunla ölü toprağa hayat veriyorsak, siz de böyle (öldükten sonra) yeniden sahneye çıkarılacaksınız.
12)ve O bütün karşıtları (da) yaratandır. O’dur bütün gemileri ve hayvanları binmeniz için sizin hizmetinize veren;
NOT:10) Varlıklar aleminde her şeyin ‘yüksek ve alçak’, ‘sol ve sağ’, ‘ön ve arka’ , geçmiş ve gelecek’ gibi bir tamamlayıcıya sahip olduğu; oysa Allah’ın – yalnız O’nun – benzersiz olduğu ve ‘karşıt’ veya ‘benzer veya tamamlayıcı’ olarak tanımlanabilecek her şeyde uzak olduğu hususu. ‘Hiçbir şey O’na denk tutulamaz’ (112:4)
13) böyle yapar ki, onlara hükmedesiniz ve ne zaman onlardan yararlanırsanız, Rabbinizin nimetlerini hatırlayıp ‘(Bütün) bunları bizim hizmetimize veren O ne yücedir, çünkü (O olmasaydı) biz bunu elde edemezdik;
NOT:12) Yüce Allah’ın, yarattıkları ile ilgili her mesaj (âyet), işaret , bize bunları veren Yüceler yücesi Allah’a şükretmemiz ve O’nun eşsizliğini, benzersizliğini hiç unutmamamız ve mutlaka O’na döneceğimizi hatırlamamız içindir.
14) o halde biz mutlaka O’na döneceğiz’ diyesiniz.
32)Rabbinin rahmetini yoksa onlar mı bölüştürüyorlar? (Hayır, nasıl ki) bu dünyada geçim araçlarını onlar arasında bölüştüren ve onların bazısını, başkalarına yardım etmeleri için diğerlerinin üstüne çıkaran Biziz ; (aynı şekilde, dilediğimize manevi bağışlarda bulunan da Biziz). Rabbinin bu rahmeti, onların yığabilecekleri bütün (dünyevî servetler)den daha hayırlıdır.
33)Eğer (sınırsız zenginliklerin önlerine serilmesiyle) bütün insanlar tek bir ( şeytanî) toplum haline gelmeyecek olsaydı, (şimdi) Rahmân’ı inkâr edenlerin evlerini gümüşten çatılar ve tırmanacakları (gümüşten) merdivenler ile donatırdık.
NOT:29) ‘İnsan zayıf yaratılmış olduğu’ndan (4:28), sahip olacağı büyük bir servetin onu her türlü ruhî ve ahlâki endişeden uzaklaştırabileceği ve ona tamamen bencil, kibirli ve insafsız/acımasız bir kişilik kazandırabileceği ‘tabii bir kanun’dur.
NOT:26) İyi ile kötü arasında nasıl ayırım yapacakları kendilerine açıkça gösterilmedikçe, Allah insanları yapabilecekleri yanlışlardan dolayı asla sorumlu tutmayacaktır. (43:29 , 6:131-132)
36)Rahman’ın uyarısını görmezden gelmeyi tercih eden kimseye gelince, Biz onun içine öteki kişiliğini oluşturmak üzere (kalıcı) bir şeytanî dürtü yerleştiririz. (41:25, 14:22 , 15:17)
37)Bu (şeytanî dürtüler) böylelerini (hakikat) yolundan alıkoyar ve bunlar, kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar.
38)Ama sonunda (bu şekilde günaha batmış olan) kişi, (Hesap Günü) önümüze geldiği zaman, (öteki kişiliğine), ‘Keşke benimle senin aranda doğu ile batı kadar bir mesafe olsaydı’ diyecektir; şu öteki kişilik ne kadar da kötüymüş.
44) ve bu (vahiy) şüphesiz senin ve halkın için bir şeref ve itibar (kaynağı) olacaktır; ama zamanı gelince hepiniz (ona karşı tutumunuzdan dolayı) hesaba çekileceksiniz.
NOT:37) Hesap Günü bütün Peygamberlere, mecazi olarak toplumlarından nasıl bir karşılık gördükleri sorulacaktır.(5:109) ve onlara tâbi olduklarını itiraf edenler, kendilerin tebliğ edilen vahyi manevi ve sosyal plânda esas almalarından veya almamalarından dolayı hesaba çekileceklerdir; ve böylece Hz. Muhammed ‘in izleyicilerine vaad edilen ‘üstünlük’ , onların sadece inandıklarını bildirmelerine değil, aynı zamanda fiili davranışlarına bağlı olacaktır.
60) Ve eğer isteseydik, (siz ey meleklere tapanlar), sizi yeryüzünde birbiri ardından gelen melekler yapardık.
NOT:47) Melekler de ‘birbiri ardından gelen’ ifadesinde görüldüğü gibi, yaratılmış ölümlü varlıklardır.Bu nedenle, ilâhlık statüsünden kesinlikle uzaktırlar. (Beydâvi)
69) (Siz ey) mesajlarımıza iman etmiş ve kendilerini Bize teslim etmiş olanlar!
70) Siz ve eşleriniz, sevinç ve mutlulukla cennete girin.
72)Geçmişte yaptıklarınız sayesinde, hak edeceğiniz cennet işte böyledir.
73) (bu yaptıklarınızın) meyvelerini bolca görecek (ve) onları tadacaksınız.
74) (Ama) dikkat edin, günaha batmış olanlar cehennem azabı içinde kalacaklar,
75) bu (azap), onlar için hiç hafifletilmeyecek ve orada çaresizlik, ümitsizlik içinde kaybolup gidecekler.
NOT:53) ‘Allah, rahmet ve şefkati kendine ilke edinmiştir’ (6:12 ve 54) şeklindeki Kur’an ifadesi gereğince, ‘cehennem’ olarak adlandırılan öteki dünya azabının sınırsız bir süreyi kapsamayacağını göstermektedir. Râzi , ‘onlar cehennem azabı içinde kalacaklardır’ ifadesinin ,yalnızca belirsiz bir süreyi gösterdiğini, yoksa ‘süreklilik anlamı taşımadığını ‘ vurgular.
80)Yoksa onlar, dışarı vurmadıkları düşüncelerini ve gizli konuşmalarını duymaz mıyız sanırlar? Elbet (Biz duyarız) ve yanıbaşlarındaki semavî güçlerimiz (bütün o gizlediklerini) kaydederler.
NOT:57)Semavî güçler = Melekler