50/ KÂF SÛRESİ

RAHMÂN , RAHÎM ALLAH ADINA

4)Biz toprağın onların bedenlerini nasıl çürütüp yok ettiğini iyi biliriz; çünkü Katımızda şaşmaz bir sicil vardır.
NOT:3)Yani, ‘yerin onlardan ne eksilttiğini’ Sonuçta, yeniden dirilme, ‘yeni bir yaratma/yoktan var etme’ gibi olacaktır. (10:4 , 21:104 , 30:11 , 85:13 , vd) Bu da, bütün organik tabiatta görülen sürekli yaratma ve yeniden yaratma sürecini çağrıştırmaktadır. (10:34 , 27:64 , 30:27)
5)Buna rağmen onlar, (yeniden dirilmeyi inkâr edenler), ne zaman kendilerine tebliğ edildiyse hakikati yalanladılar; ve şimdi bir şaşkınlık içindeler.
NOT:4) İnsan hayatına ilişkin ‘neden ve niçin’ sorularına yeterli cevap verememeleri, insanların kaderlerinin birbirinden farklı olması ve tabiatın görünürdeki duygusuz ve kör acımasızlığı onları şaşırtır.Bu problemler, ancak bedeni ölümden sonra hayatın devam edeceğine ve böylece, bütün yaratılışın/oluşun gerisinde bir plân ve amacın yattığına inanmakla çözülebilir.
16)Gerçek şu ki, insanı yaratan Biziz ve onun iç benliğinin ona ne fısıldadığını Biz biliriz; çünkü Biz ona şah damarından daha yakınız.
17) (Ve böylece), ne zaman (tabiatında mevcut) iki eğilim, sağdan soldan çatışarak karşı karşıya gelseler,
NOT:11)İnsanın tabiatında mevcut bulunan iki motivasyonu gösterir.Bir taraftan , cinsel olan veya olmayan temel içgüdüsel dürtü ve arzuları, diğer taraftan hem sezgisel hem de düşünsel aklı. Bu her iki dürtü, insanın içinde üstünlük kurmak için çabalayan iki güçdür.
18)insanın söylediği her şeyde yanıbaşında mutlaka bir gözetleyici bulunur.
NOT:12) Yani vicdanı.
20) Ve (yeniden diriliş) sûru, (sonunda) üflenecektir; işte o, bir uyarının gerçek olacağı Gün’dür.
21)Her insan, (kendi geçmiş) iç dürtüleri ve vicdanı ile ortaya çıkacak,
NOT: 14) Lâfzen, ‘bir sürücü (sâik) ve bir şahit ile’
Sürücü= İnsanın aslî dürtülerini – ve özellikle- onu kendi tutkularına sınırsız şekilde bağlayan ve böylece günaha sürükleyen dürtüleri
Şâhit = Vicdan ( İnsanı kendisine karşı ‘şahitlik yapma’ya –sonraki 22. ayette atıfta bulunulan ‘perdenin kaldırılması’na – zorlayan kendi manevî/ahlâki gerçekliğinin farkına varmasına yol açan insan vicdanının daha derin katmanlarının uyanışına işaret edilmektedir.
22)(ve ona), ‘Sen’ (denilecek), ‘bu (Hesap Günü)nü umursamıyordun, ama şimdi Biz senin (gözündeki) perdeni kaldırdık, bakışın bugün artık daha keskindir’.
25)’Bu (her) hayra engel olanları, günahkâr saldırganları, (ve insanlar arasında) güvensizlik ve şüphe yayanları,
26) Allah’ın yanı sıra başka ilâhlar edinenleri; o halde atın bunları şiddeti azabı içine.’
33) İnsan kavrayışının dışında olduğu halde, Rahman’ın ürpertisini duyan ve pişmanlık dolu bir kalple (O’na) gelmiş olan (herkese).
34) Bu (cennete) huzur içinde girin; bu, ebedî hayatın başladığı Gün’dür.
35) Onlar orada arzu ettikleri her şeye sahip olacaklar, ama (bilsinler ki) Katımız’da daha fazlası da var.
37) Bunda şüphesiz kalpleri açık olanlar, (yani) uyanık bir zihinle kulak verenler için bir uyarı vardır.
39)O halde (ey müminler), onların söyleyebilecekleri her şeye karşı sabırlı olun ve güneşin doğmasında ve batmasından önce Rabbinizin sınırsız ihtişamını yüceltin ve hamd edin;
40)geceleri ve her namazın sonunda O’nun şanını yüceltin.
45)Biz onların, (o yeniden dirilmeyi inkâr edenlerin) ne söylediklerini iyi biliyoruz; ve sen onları hiçbir şekilde (inanmaya) zorlayamazsın.Ama sen yine de Benim uyarımdan korkabileceklere, bu Kur’an aracılığıyla hatırlatmada bulun.