38/ SÂD SÛRESİ

RAHMÂN, RAHÎM ALLAH ADINA
1)Sâd. Düşün öğüt ve uyarılarla dolu olan bu Kur’an’ı!
2)Ama hakikati inkâra şartlanmış olanlar, boş gurura kapılmış ve (bu sebeple)(doğru yolu bırakıp) yanlış ve eğri yollara sapmışlardır.
NOT:4)Onlar ilâhi vahiy gerçeğini kabul etmeye yanaşmazlar; çünkü bunu kabul etmeleri, insanın Allah’a karşı sorumluluğunun kabulü anlamına gelir, ama insanın’ kendi kendine yeterliliği ‘ şeklindeki küstahça inançla, boş gururları bunu yapmalarına izin vermez. (16:22 , 2:206, 96:6-7)
18) (ve bunun için), her sabah ve her akşam sınırsız kudret ve egemenliğimizi anarken dağları o’na eşlik ettirdik,
19) ve (aynı şekilde) bölük bölük kuşları da; bunlar (hep birlikte) O’na (kendilerini yaratmış olana), tekrar tekrar yönelirlerdi.
27)Ve Biz, göğü ve yeri ve ikisi arasındaki şeyleri , hakikati inkâr edenlerin sandığı gibi, bir amaç ve anlamdan yoksun yaratmadık; Vay hallerine (cehennem) ateşindeki o inkârcıların!
28) (Yoksa), inanıp doğru ve yararlı işler yapanları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlarla bir mi tutsaydık? Allah’a karşı sorumluluklarının bilincinde olanları, yoldan sapmışlarla bir mi tutsaydık?
NOT:27)Bu dünyada birçok iyi/dürüst insanın her türlü yoksunluk ve sefalet içinde yüzdüğünü, diğer taraftan bir çok bozguncu ve zalimin ise refah ve neşe içinde hayat sürdüğünü gördüğümüzde, ya –hâşâ- Allah diye bir varlığın olmadığını varsayacağız (çünkü adaletsizlik kavramı ile Allah kavramı çelişir) veya öteki dünyanın var olduğuna ve orada hem iyilerin hem de kötülerin, yeryüzündeki ahlâki olarak ektiklerini biçeceklerine inanacağız.
29)(Ey Muhammed) sana indirdiğimiz bu kutsal ilâhi kelâm(da her şeyi açıkladık ki) insanlar onun mesajı üzerinde iyice düşünsünler ve akıl-izân sahipleri ondan ders alsınlar.
32)’Ben güzel olan her şeyi severim, çünkü Rabbimi bana hatırlatır! derdi; (atlar koşarak uzaklaşıp) gözden kayboluncaya kadar(bu sözleri tekrarladı, daha sonra),
33) ‘Onları bana getirin’ (diye emretti) ve bacakları ile boyunlarını (şefkatle) sıvazlamaya başladı.
NOT:31)Hz.Süleyman’ın güzel atlara karşı sevgisi ile, gerçek Allah sevgisinin, O’nun yarattığı güzelliğin anlaşılması ve takdir edilmesiyle ortaya konulması gerektiği vurgulanmaktadır.
34)Fakat (daha önce) Süleyman’ı tahtının üzerine bir ceset koymak suretiyle denemiştik; bunun üzerine (Bize) yönelmiş ve,
NOT:32) Hz.Süleyman’ın tahtı üzerine konan ‘cesed’, bizzat kendi bedenine ve- mecazî olarak- krallık otoritesine işaret eder. Çünkü bu otorite, Allah’ın koyduğu ahlâki değerlerden beslenmediği sürece ‘cansız’ kalmaya mahkumdur.(Ayrıca, klâsik Arapça’da, hastalığın, endişenin, korkunun veya manevî/ahlâki değerlerden yoksunluğun zaafa uğrattığı kişi, ‘cansız bir beden/cesed’ şeklinde tanımlanır.
41)Kulumuz Eyyub’u da hatırla, o’nun Rabbine şöyle seslendiğini:’Şeytan bana ( tam bir ) bıkkınlık ve azap vermektedir.
NOT:38)Azabın sonucu olarak hayata karşı bezginlik.Allah’ın kendisini sınamakta olduğunu anlar anlamaz Hz.Eyyub, hissettiği müthiş ümitsizlik ve bezginliğin,’Şeytan’ın vesvesesi’ olarak tanımlanan şeyin sonucu olduğunu görür.
49)Bu, (Allah’a inananlar için) bir uyarıdır.Çünkü,Allah’a karşı sorumluluk bilinci duyanları bütün menzillerin en güzeli beklemektedir.
50)Kapıları ardına kadar açık sonsuz mutluluk, esenlik bahçeleri,
NOT: 45) ’Adn’ismi, cennet bahçelerinin bir sıfatı olarak kullanılmıştır.’
Adn’ = Sonsuz mutluluk ve esenlik

51)orada uzanıp dinlenecekler; (ve) her tür meyveyi ve içeceği, (serbestçe) isteyebilecekler,
52)yanıbaşlarında yumuşak bakışlı, uyumlu eşler olacak.
NOT:46) Yani, insanlardan, bu dünyadaki sevdikleri ve kendilerini sevenler ile ahirette buluşacak olan her iki cinsin hayırlılarına işaret etmektedir.Cennet’te onlar ve eşleri sedirler üzerinde yatıp uzanacaklar’ (36:56)
69) (De ki ey Muhammed): ‘(İnsanın yaratılışına) karşı çıktıklarında yüce topluluk(ta neler olup bittiği) hakkında bilgi sahibi değildim;
NOT:52) Meleklerin (‘yüce topluluk’) İnsanın yaratılışında , Allah’ın meleklere bu yeni varlık önünde(insanın önünde) ‘yere kapanmaları’nı emretmesi ve İblis’in buna karşı çıkması kıssası (olayı,örneği) Kur’an’da altı kez geçmiştir ve her defasında da kıssanın farklı bir cephesi vurgulanmıştır. (2:30-34, 7:11, 15:28-44, 17:61-65, 18:50)
Bu örnekte anlatılan kıssa, ayet 2:31 de geçen ‘Allah’ın ‘Adem’e bütün isimleri öğretmesi’ (2:31 not.23) yani, insana kavramsal düşünme yetisi ve dolayısıyla, doğruyu eğriden ayırma yeteneği bahşetmesi ile yakından bağlantılıdır.İnsan bu yetiye sahip kılındığına göre, Allah’ın varlığını ve birliğini kavramamasının artık bir mazereti olamaz.
76)(İblis) : ‘Ben ondan daha üstünüm ‘ diye cevap verdi, ‘Beni ateşten, onu ise balçıktan yarattın’
NOT:60) ‘Ateş’ tutku ve ihtiras sembolü olduğundan, İblis’in yukarıdaki sözü, insanın kalbinde var olan ‘şeytani güçler’ kavramına ince bir telmihte bulunmaktadır.İblis, şeytanların öncüsüdür.
87) Bu (ilâhi kelâm), bütün alemler için, ancak bir öğüt ve uyarıdır.
88) Ve onun anlamını bir süre sonra mutlaka kavrayacaksınız.!